18 Aralık 2008 Perşembe

albert einstein

Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar;
-'Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?'
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.
-'Evet her şeyi Tanrı yarattı!'
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine 'evet efendim ' diye
yanıtlar. Profesör devam eder;
-'Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur ve
çalışmalarımızda uyguladığım 'Kesinleştirme' prensibine göre de Tanrı
şeytandır.’
Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur.
Profesör ise öğrencilerine bir kez daha
Tanrı’nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.Bu
arada bir öğrenci ayağa kalkar ve
-Bir soru sorabilir miyim profesör? der.Profesörde sorabileceğini söyler.
Öğrenci ayağa kalkar ve
-'Soğuk var mıdır? Diye sorar. Profesör;
-'Nasıl bir soru bu böyle,tabi ki vardır ' diye yanıtlar.
'Sen hiç soğuktan üşümedin mi?'Öğrenci ;
- 'Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur.
yaşamda/realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu
olarak düşünürüz.Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde
enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F)
sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu
seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve
değişir. Soğuk yoktur,o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı
tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir' der ve devam eder,
-
Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ;
-'Tabi ki vardır'. Öğrenci yanıtlar,
-'Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da
yoktur.Yasamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde
çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte,biz Newton'un
prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga
uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit
ışık isini karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani
karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın/uzayın ne kadar
karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz!
Bu doğrudur değil mi? Karanlık, insanlık tarafından, ışığın olmadığı
yer/mekan için kullanılan bir kelimedir.
Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
-'Efendim şeytan var mıdır? Bu kez profesör pek emin
olamamakla birlikte yanıtlar;
-'Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her
gün ,her yerde onu görürüz. Şeytan/kötülük bir kişinin başka bir kişiye
her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O , dünyadaki
işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın
kendisinden başka bir şey de değildir.' der.
Öğrenci devam eder;
-'Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit
olarak Tanrı’nın yokluğudur. O aynen karanlık ve soğuk da olduğu gibi
insanın Tanrı’nın yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden
ibarettir. Tanrı, şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük insanın tanrısal
sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir
sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın
olmadığı yere gelen karanlık gibidir.
Profesör yerine oturur.

Genç öğrencinin adi ALBERT EINSTEIN’dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkür ederim..