1 Ağustos 2010 Pazar

Hasb-i hal


Kamış ile Hasb-i hal

Kalemimin ucuna düşmüş siyah nur,
Ben ‘elif’ yazarım, O ise ‘lâm’.
Denizde med-cezir misâli.
An-bean meşkûl bir gârip safderûn.

Ne derdi vardır ki,bilinmez, sezilmez, varılmaz kâdrine velâkin.
Farzâ; ‘Bismillah’ deyip başlarız hatt-I dest`e lâkin ‘Yâ!’ demeden,
Vardirir bizi ‘Lâ!’ ya ‘Estağfirullah’

Nedir hikmet-i efgan, vallâhi şaştım bu tezâdlığa.
Ne diller döktüysem fayda vermedi, gitti.
Ne ney(i), ne gül(ü), ne de belâbil(i) derdine şifâ oldu.

Velhasil,
Bizim mektûf kamış derde dûçar, derman vermez olmuş mürekkebe!

Ey dost, gel biz fil-hâl ‘Vesselâm’ deyip,
Hasb-el lüzûm sözü özüne emanet edelim.
Lâkin ile-l-ebed nasib`ten ötesi suâl olunmaz.


• Şu Ney”in neler söylediğini can kulaği ile dinle, o ayrılıklardan şikâyet etmededir.
• Ney kendisine has bir dille, hal dili ile diyor ki: “Beni kamışlıktan kestiklerinden beri, feryadimdan, duygulu olan erkek de, kadin da inlemekte, ağlamaktadır.Şu var ki beni dinleyen her insane, benim neler dediğimi anlayamaz,
• Benim feryadımi duyamaz.Beni anlamak, beni duymak için,ayrılık acısı çekmiş, gönlü yaralanmış, içli bir insan isterim ki, acılarımı, dertlerimi ona anlatayim.(Mesnevi)

Semra Arık

6 yorum:

  1. Bir yanım tevazuda,
    Bir yanım dimdik ayakta;
    Misal lamelif..
    Elifi çözdüm, lamı düğümledim.
    'Kendi'me bir mim koydum
    'Kendim' oldum
    Dönüp dolaşıp sonunda
    Bir noktada son buldum..

    YanıtlaSil
  2. Noktanın,
    Bitecek anın,
    Hal ekseninde ki sayfanın,
    Tercihlerde ki maslahatın,
    Kanaatteki eşsiz sofranın,

    Tevazuda ki nazarın,
    Ruhi açılımların,
    Âlem senfonisinde ki meramın..

    YanıtlaSil
  3. blog sayfanı beğendim yorum yazmak için blog açtım kendime takipçin olabilirim..

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim nazlı, ben sizi takip ediyorum :)

    YanıtlaSil
  5. blogda birşey yapmadığım kesin :)

    YanıtlaSil
  6. evet ya yeni farkettim:) sizden de bekliyoruz nazlı...

    YanıtlaSil

yorumlarınız için teşekkür ederim..