20 Temmuz 2011 Çarşamba

Fatihanın Manası...


Bir Fransız doktorunun, namazın sağlığa faydası hakkında önemli bir keşfi vardır.
Fransız doktorunun keşfi şudur: Günde beş vakit namaz kılan bir kimse verem hastalığına tutulmaz. Çünkü verem mikrobu ciğere yapışır. Ciğerin damarlarının üst kısımındaki kan alt kısma tabü bir şekilde süzülür. Üst kısımda pek az kan kalır. Kanda akyuvarlar vardır. Akyuvarlar vücudu mikroplara karşı savunan bir kuvvettir. Ciğerin üst kısnıı kansız kaldığından oraya yapışan mikrop savunmasız kalır ve çoğalarak ciğeri tahrip etmeğe başlar. Kanın fazla bulunduğu kısma geldiği zaman verem mikropları çoğalmış ve büyük bir kuvvet kazanmış olur, artık akyuvarlar verem mikroplarına karşı koyamazlar. Bu kez verem mikropları akyuvarları yok etmeğe başlarlar. Bu suretle insan verem hastalığına tutulmuş olur.

Namaz kılan bir kimse rükua, secdeye giderken, ciğerlerinin alt kısmında olan kan muntazam bir şekilde üst kısma gelir. Ciğere henüz yapışmamış olan ve ufak bir kuvvet bile peydah edememiş bulunan verem mikrobuna akyuvarlar saldırır ve onları yok ederler. Çünkü her bir milimetre küp kanda yedi sekiz bin akyuvar vardır. Şu halde günde beş vakit namaz kılan kimsenin verem hastalığına yakalanmasına imkan yoktur.

Fransız doktorunun namaz hakkında olan bu keşfini bizim doktorlarımız da doğru ve uygun bulmuşlardır.

Bu anlatmış olduğumuz şeyler, namazın maddi ve sağlığa ilişkin faydalarından biridir. Bunun gibi daha bir çok faydaları vardır. Namazın en önemli faydaları manevidir ve Mevlanın rızasını kazanmaktır. Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem, “Esselatü miracül müminin” (Namaz müminin miracıdır) buyurmuşlardır. Kul, namaz ile Mevlasına yakın olur. Mevlanın lütuf ve keremine ve lahuti olan nurlarına ermiş olur. Bir meyve ağacı güneş ışığının içinde dura dura erdiği gibi, bir kul da Mevläsının huzurunda dura dura olgunlaşır.

Namaz, Allahü Teala ile konuşmaktır. Namazın Cenabı Hak ile konuşmak olduğunu apaçık ispat eden, her namazın her rekatında okuduğumuz Fatiha Suresinin manasıdır. Fatihanın manası pek geniştir. Burada kısaca bir mänasını anlatalım.

Fatihanın Manası

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdü lillahi rabbil alemin: Hamdüsena şu kainatı yoktan var eden ve bu günkü varlığını, intizamını koruyan ve bütün alemleri an-be-an terbiye eden Ulu Allaha Mahsustur. Errahman: Rahman, sıfatıyla yarattıklarının hepsine merhamet edip Rahman sıfatının rahmetini müslüman, hıristiyan, yahudi ve müşriklerden esirgemeyen, umumuna dünya nimetlerini ve dünyada yükselmeye sebep olan fenleri, sanatları, herkesin istidat ve çalışması ve gayreti nisbetinde veren. Errahim: Rahim sıfatıyla yalnız müslümanlara, müminlere merhamet edip onlara hidayet ve iman nuru veren, ahirette de onları ebedi nimete ve saadete mazhar kılacak olan. Maliki yevmiddin: Hamdüsena, kıyamet günü kullarının mükafat ve cezalarının yegane sahibi olan Ulu Allatıa mahsustur.

Cenabı Hak, Fatiha Suresini buraya kadar okuyan kuluna buyuruyor ki:

"Kulum, doğru söyledin, kainatı yoktan var eden ve bugünkü varlıklarını muhafaza eden, bütün alemleri azar azar büyüten, terbiye edip kemale erdiren bir rahmetimle yarattıklarımın hepsine rahmet eden, .diğer bir rahmetimle yalnız müminlere merhamet eden ve kıyamet gününün, yani mükafat ve cezalar gününün sahibi olan benim, sen benden ne istersin?" diye kuluna manen hitapeder.

Kul, İyyake nabüdü der: Yarabbi, sana kulluk etmek isterim. Ulu Mevla kuluna: "Ey kulum, sen bana nasıl kulluk edebilirsin? Sana söylerken söyleten, okumağa, ayakta durmağa, rükua ve secdeye varmaya, oturmaya kuvvet veren benim, ben sana kuvvet vermedikçe kendiliğinden hiç bir şey yapamazsın. Şu halde sen bana karşı ne suretle kulluk edebilirsin" der.

Aciz ve korku içindeki kul, İyyake nestain der: Yarabbi, yalnız senden yardım isteriz, her şeyi yalnız senden bekleriz. Çünkü sen herşeyin sahibisin. Senin iznin olmadan ateş yakmaz, su akmaz, toprak varolmaz ve bize hiç bir şey vermez, geceler gündüzler olmaz, alemler olmaz.

Kul, İhdinas sıratel müstakim sıratellezine enamte aleyhim der: Yarabbi, bizi doğru yola, kendilerini nimetlere erdirdiğin kulların yoluna eriştir.

Kul, Gayril mağdubi aleyhim ve leddalin amin der: Yarabbi, bizi gazabına uğrayanların, doğru yoldan sapmış ve dalalette kalmış olanların yoluna gönderme...

Ahmet KAYHAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkür ederim..