Oku ! dedin
Ben, acemi fakat çalışkan bir talebe gibi onu kelime kelime hecelemeğe başladım.Dostlarım bun şahittir.Bir kır çiçeğinde ,bir çiğ tanesinde bir incecik su şırıltısında ,zevkte , tebessümde hep senin parmak izlerini görerek hızlı hızlı okuyor ve yanımdakilere söylüyordum.
Fakat bunlara , bu güzelliklere doymadan sahifelere karşımda dönüyor , bütün telaşıma rağmen ,zahmette , meşakkatte , göz yaşında ıztırapta gene senin dehana ve hünerine şahit oluyordum.İşte böylece de gece demiyor , gündüz demiyor , önüme ne gelirse okuyor , okuyordum.
Nihayet yorgunluğuma acımış mıydın, neydi? Karşıma gelip gene bana dedin ki:
-Kainat kitabını okumak uzun sürer ;kendi kitabını oku!...
Bu , o büyük kitabın hulasası idi ;onda da güzelliklerden , çirkinliklerden, zevklerden ve acılardan izler, eserler , görünüşler vardı.Belki hakikaten bu , ötekinden küçüktü;ancak kainat kitabına sığmayan büyüklükler buna sığmıştı.
Şaşırmıştım.Ben bunu , bu karmakarışık ,sökülmez ezberlenmez çetin kitabı nasıl okurum, diye düşünürken , bir kere daha karşıma geldin ve:
-Kendi kitabını okumak uzun sürer ,beni oku!dedin
-Sen mi , devletlim? Acaba bu cihanda seni okumuş kim vardır ki ben bu bahtiyarlar arasında sayılayım?Benden bir olmazı istemekle , beyhûde didinip tebâh olduğumu mu istiyorsun?diye haykırdım ..
Ozaman tekrar yanıma geldin,Hayır , hayır ...yanıma gelmek de ne demek?Gözüm oldun ,dilim oldun , tenimdeki canım oldun ve bunları , benim yerime kendin okudun...
Sâmiha Ayverdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız için teşekkür ederim..