7 Temmuz 2011 Perşembe

Marifet


Marifet, nefsin kara perdesini kalp aynasından açmak ve onu temizlemekle hasıl olur. O zaman Allahın Cemalinin gizli hazinesi gözükmeğe başlar, kalp sırrının özünde gözükür.

Allahü Teala, bir kudsi hadiste şöyle buyuruyor: "Ben, gizli bir hazine idim. Zatıma irfan duygusu taşınmasını istedim. Halkı, bunun için yarattım."

Bundan anlaşılıyor ki Allah insanı, marifeti (bilinmekliği) için yarattı.

Marifet, yani irfan sahibi olmak, iki şekilde anlatılır: Biri Allahın zatına, öbürü de sıfatma karşı irfan sahibi olmak.

Allahın sıfatına karşı arif olmakla, dünya ve ahirette cismin alacağı tad vardır. Ama onun zatına karşı irfan duygusunda, öbür alemde mukaddes ruhun alacağı haz var dır. Ayeti kerimede şöyle buyurulmuştur: “Biz onu kudsi ruhla teyid ettik” (Bakara, 2:87). Allahın zatına karşı irfan duygusu taşıyanlar, kutsal ruhla kuvvet bulmuşlardır.

Anlatılan bu marifet, ancak iki yönlü ilimle meydana gelir: Zahiri ilim, bir de batıni ilim. Anlatılanların gerçekleşmesi, bu iki ilme bağlıdır.

Peygamber Efendimiz, bu iki ilmi anlatırken şöyle buyurmuştur: “İlim, ikiye ayrılır. Biri dilde olur ki bu, Allahın kulları üzerindeki delilidir. Bir de kalbde olan ilim vardır ki, amaçların hasıl olması için, yararlı olan da budur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız için teşekkür ederim..